12 Aralık 2016 Pazartesi

Karanlık Bir Dünya


Dünden beri kendime sorular sorup duruyorum ve düşünüyorum. Göz ardı edip rutinime devam edemiyorum. Herkes kişisel hayatında türlü sorunlarla boğuşurken,bir yandan geçim sıkıntısı yaşarken ülkemizde yaşanan olayları kıl payı kurtularak ya da bizi teğet geçerek izliyor ve kendi adımıza şükrediyoruz. Terör saldırısı nerede ve ne zaman meydana geleceği belli olmayan, hayattan kendimizi soyutlayamadığımız fakat bulunduğumuz ortamda acaba şu an başıma gelse ne yaparım düşüncesinde kendimizi bulduğumuz ve en temel hakkımız yaşamanın elimizden alınması, güvenliğimizin tehlikede olması ve tüm bunların anlık olaylar olarak meydana gelmesi...

Geçtiğimiz cumartesi günü dışarıda  yemek yerken,eşim içecek almaya gittiği esnada, kalabalığın içinde yalnız kaldığım o kısacık zaman diliminde aklıma düşen tam olarak buydu..Şu an bir patlama meydana gelse ne yaparım?! Aynı günün akşam saatlerinde ise İstanbul'un merkezi olan Beşiktaş'ta patlamaların meydana gelmesi, darbe girişiminden bu yana saldırı eylemi olmadığı düşüncemden beni alıp götürdü..Yitip giden hayatlar, telafisi ve tesellisi olmayan bir acı, dinmeyecek bir öfke ve zamanın  iyi gelmediği, insana acısını unutturmayan ama alışmasını sağlayan bir kader.. Son bir yılda meydana gelen patlamaların  ve hayatını kaybeden insanların sayılarını veren listeleri gördükçe ne hissedeceğimi bilemiyorum.

Sosyal medya kullanımının yaygın  olduğu, anlık iletişimin yüksek bir şekilde sürdürüldüğü bir sistemde bilgi bombardımanı altında bir şeylere yetişmeye çalışıyoruz. Ve aynı zamanda eskiden gazetelerde 3.sayfa haberlerinde görebileceğimiz haberler artık teker teker sayfamızda görülmekte.. Bunlarla ilgili trend topic'ler oluşturarak ülke gündemine oturmakta ve olayların gidişine yön verebiliyoruz. Teknoloji ilerledikçe hayatımız kolaylaşıyor bu şüphe götürmeyen bir durum ancak mutsuzlaşıyoruz(m).. Ülkemizde yer alan örnekler de değil Dünya'dan gördüklerimiz de etkide bırakıyor bizi..Almanya'da metro girişinde merdivenleri inmekta olan bir kadına bir erkek arkadan tekme atarak merdivenlerden yuvarlanmasını sağlıyor ve olay yerinden uzaklaşıyor. Servis edilen milyonlarca örnekten bir tanesi..Bu kadar kötülüğü görmek bize iyi gelmiyor..

Diğer bir yandan instagramda insanların bir şeylerin nispeti derdinde olduğunu hissetmek aslında gerçek olmayan bir hayatı yaşamaya çalışmaları bana çok hazin geliyor. Kendine yatırım yapmak dışında bir sistemin parçası olmayan ve like telaşında bir hayat düzeni mi hayal ediyoruz..

Taziye mesajları paylaşarak olayın etkisini bir gün yaşayarak hayatlarımıza geri dönüyoruz. Kaldığımız yerden devam ediyoruz bir sonraki patlama anına kadar.. Bugün de ölmedik diye şükür mü edeceğiz..Sahi ne yapacağız? Kafamda cevaplarını bulamadığım ve kendimi ikna edemediğim bir dizi senaryo içerisindeyim pek çok insan gibi.. Ölmek mi zor olan yoksa yaşamak mı?

5 yorum:

  1. Merhaba blogunuzu yeni keşfettim ve takibe aldım bende beklerim😊

    YanıtlaSil
  2. Merhaba çok teşekkürler takipteyim :)

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar, bana da beklerim

    http://gezgiccift.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil